6.03.2019 17:12:17

Erol ÇITIR

Allah zürriyetimizi, nesillerimizi ve bizleri hainlik, hilekârlık, zalim ve katillikten korusun.

Âmin

İnsan bu; su misali kıvrım, kıvrım akar ya.

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner; yokuşlardan hep basamak, basamak.

Benimse alın yazım yokuşlarda susamak.

 

Her şey akar; su, tarih, yıldız, insan ve fikir.

Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.

 

Ne kadar naif bir dille ve güzel bir üslupla yazmış Sakarya şiirinin dizelerini üstat.

 

Bu yazımda İnsanı konu aldım.

Üstat Necip Fazıl Kısakürek’ ede bir Fatiha okumadan geçmeyelim.

 

İNSAN

Eşrefi Mahlûkat (Yaratılmışların en şereflisi ve hayırlısı)

Dünya’ya ne için geldiğinin idrakine varamadıysa İNSAN.

İslam’a veya başka bir dine mensup’ da olsa, Âlim veya Cahil’ de olsa, Beş vaktin üstüne bir beş vakitte katsa, hiçbir ibadetini aksatmasa da;

Benim görüşüme göre o insan boş insandır.

İnsan İslam’a değer katmaz, İslam İnsana değer katar.

 

Üstat beni desteklediğini şiirinin dizelerinde gayet açık ve naif bir dille net bir şekilde söylemiş.

Her şey akar; su, tarih, yıldız, insan ve fikir.

Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.

 

Bir zamanlar ünlü ilahiyatçı Hafız vardı.

İsmini burada zikretmeme gerek yok.

Siz onu hatırladınız zaten.

En son deist olduğunu söylemişti.

Ona’ da kalmadı dünya.

 

Ya şu Fetullah Gülen’e ne diyeceksiniz?

Bu zatı muhtereme herkes Çok Muhterem Hoca Efendi derdi.

İnsanlar akın, akın ona giderdi.

Her söylediği kanun, yasa ve fetva niteliğindeydi.

Ağlardı, zırlardı.

Çocuktum bir sefer bir Cami’de vaazına denk gelmiştim.

O ağlıyor, müritleri ağlıyor.

Dönüp birbirlerine bakıyorlar ağlaşıp duruyorlardı.

Bir ara ağlaşmalar kesildi Fetullah Gülen şöyle bir baktı müritlere ağlama kesilmiş tekrar ağladı.

Müritlerden feryat figan almış başını gitti.

O gün bu kişinin şarlatan olduğunu anlamıştım.

O günden sonra bu şarlatanın hiçbir söylemine inanmadım ve kendisini hiç sevemedim.

Bir gün bu hareketin patlayacağından hiç şüphem yoktu.

Açık, açıkta her ortamda buna inan mayında diyordum.

Bu adam şarlatan diyordum.

Bu adam İsrail’in, Siyonizm’in ve Amerika’nın ülkemizde bir projesidir diyordum.

Kimse bana inanmıyordu.

İnsanların bu adama gitmesini ve desteklemesini engelleyemiyordum.

Ağlıyordu sızlıyordu deveyi hamutuyla götürüyordu.

O günden bu yana kendime ağlamayı hiç yakıştıramadım, ağlayan insanları’ da hiç sevemedim.

 

Gün geldi bu adam gerçek yüzünü gösterdi.

O gün keşke ben yanılsaydım dedim.

O kadar emek boşa gitti, yazık oldu bu insanlara dedim.

Yeni nesiller boş insanlara hilekâr hainlerin hilelerine kapılmış gitmişti.

 

Hükümete aba altından sopa göstermeler, Mit kumpası, 17 – 25 Aralık operasyonları aldı başını gitti.

En son 15 Temmuz’da 250 Müslümanın canına kıydı.

Fetullah Gülen FETÖ oluverdi.

 

Görünen köy kılavuz istemiyordu.

 

Hatta

Ben gittiğim her ortamda, her yerde Fetullah Gülen MOSSAD’ın ve CİA’nın Türkiye’deki bir ajanıdır diyordum.

Başıma gelmeyen kalmıyordu.

Başıma gelenleri anlatmama gerek yok.

O’da benim bu beşeri dünyada imtihanımdı.

Öyle görüyordum.

 

Sabretmeliydim, göğüslemeliydim.

Cehennem gereksiz, Cennet’de ucuz değildi.

Öyle düşünüyordum.

 

Çok şükür ki;

Çok daha fazla geç kalmadan örgüt gerçek yüzünü gösterdi.

Ben bu duruma Allah biz mazlumlara acıdı, merhamet etti ve bu şarlatanları şaşırttı Elhamdülillah dedim.

 

Olan Şehadet bekleyen ve şehitlik makamını kendileri için şeref olduğunu söyleyen yiğitlere olmuştu.

Devleti, Vatanı ve Toprakları uğruna gözlerini hiç kırpmadan ölümü ölümsüzlük görerek şehadete koştular.

Fidan gibi gençler hayatlarının baharında vatanını, topraklarını silahsızca savundular.

Her biri birer ebabil kuşlarıydı.

Beşeriyetten, Dünyadan vazgeçtiler.

Şimdi kim kazandı.

 

Tabi ki;

Onlar kazandı

Çünkü onlar mazlumdu.

Vakarlılardı koskoca ordunun önünde dururken omzu kalabalıklar korktu onlar silahsız korkmadılar.

Anlılarının akıyla Rabbimin huzuruna şehadet şerbeti içerek gittiler.

 

Bir zamanların ünlü muhterem efendileri, hocaefendiler Katillik sıfatına bürünmüşlerdi.

Oysa İslam’ı tebliğ için yola çıkmışlardı.

Dünyaya İslam’ı yayacaklardı.

FETULLAH GÜLEN sana KATİLLİK çok güzel yakıştı.

Sende Rabbimin karşına KATİL sıfatıyla gideceksin.

Zaten yaşın gelmiş bir ayağın çukurda.

Son vuruşunu Zalimlikle, Katillikle yaptın

Hilekârsın, Hainsin, Zalimsin, Katilsin.

Hesap vereceksin.


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.