11.06.2022 10:35:00

Lütfiye AYDIN BİKE

 
 Hastanenin bahçesinde karşılaştık Elif'le.Hastane bahçeleri bin nasihatin fayda etmediği nefsimize karşı bir ibretin resmi gibi durur.
 
 
 
Oradaki sözler başka konuşur, gözler başka konuşur. Özler ise iki avuç, bir yakarış olur dua dua konuşur.
 
 
Öylece susup saatlerce önüne bakanlar dahi çok şey anlatırlar gelip geçenlere. Nasihatleri oldukça keskin ve tesirlidir.
 
 
İnsanların üzerinde en güzel mekanlardan dönerken dahi kalbi sıkıştıran, daha güzel bir mekan hırsı ve kanaatsizliğin mutsuzluğu vardır; lakin buradan dönerken sahip olduklarının kıymeti ve ellerinde olanların kanaati ve mutluluğu vardır. 
 
 
   Elif yanıma yaklaştı, merakla "hasta yakınınız mı var?" diye sordu. "Yok, kendim hastayım" dedim.Derin bir nefes çekti "Ben de kendim hastayım" dedi. Bir nefes daha çekti "ben de kendim hastayım" dedi.
 
 
 
Bir nefes daha çekti " Ben de kendim hastayım" dedi. Ardından derin bir nefes daha çekti "Yıllardan beridir kendim hastayım" dedi.
 
 
Ben "İmtihansız nasıl kazanacağız değil mi Elif?" dedim. Elif "Ben de zaten yıllarca hep imtihan diye baktım" dedi. "Peki kazanmış mıyızdır?" dedim. "İnşallah ümit ediyorum, çünkü hiç şikayet etmedim" dedi. 
 
   
 Elif içini dökmeye devam etti. "Yirmi yıldır böbrek hastasıyım, uzun uzun ameliyatlar geçirdim, böbrek nâkil yapıldı lakin tutmadı. Haftada üç kez diyalize giriyorum, her biri dört saat sürüyor. 
   
 
  Büyük bir kalp ameliyatı geçirdim, şu an kalbim de yeterli gelmiyor, çok sık periyotlarla kalp kontrollerine devam ediyorum.Geçirdiğim ağır enfeksiyonlu hastalıklar ciğerlerimi de bitirdi, insanlar ekmek açlığı yaşarlar ben nefes açlığı yaşıyorum" dedi.
 
"Çok geçmiş olsun Elif, çocukların sana teselli oluyordur" dedim. Elif "Çocuğum olmadı ki, yalnızım" dedi.
 
"Elif eskilerin tabiriyle çok dirayetli duruyorsun, hayat arkadaşın destek oluyordur mutlaka" dedim. "Hayat arkadaşım mı, bu hayata kim arkadaş olur ki? Eşim iyidir ama hastaneleri sevmiyor onun için yıllardır yalnız gelir, yalnız giderim" dedi. 
 
 
 
     Elif aslında koca bir hakikati iki kelimeyle ifade etmişti "İnsanlar bu dünyaya yalnız gelirler ve yalnız giderler. 
 
 
   "Elif şu an bir duamız kabul olacak olsa ne isterdin?" dedim. Elif beni şaşkına çeviren, nevrimi döndüren hiç beklemediğim öyle bir cevap verdi ki kitaplar dolusu söz bu hakikati bu kadar tesirli anlatamazdı. 
 
   
 (Burada sizede şunu sormak istiyorum, bu durumda siz olsanız ilk aklınıza gelecek dua ne olurdu acaba?) 
 
   
  Elif hiç düşünmeden cevap verdi. "Ne mi isterdim, elimdekilerin kıymetini bilmeyi isterdim. Çünkü benim eksiklerim bir sürü insan da fazlasıyla var ama onlar hâlâ şikayet ediyorlar. Ben hastalıktan çok nankörlükten korkarım" dedi.
      
   
  Bu sözün üstüne daha ne yazılabilir ki, ne kadar da az şükrediyoruz vesselam...

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.