Türkiye genelinde olduğu gibi İstanbul’un 3 bölgesinde “10 Ocak çalışan gazeteciler günü” etkinlikleri yapılıyor. 9 Ocak’tan bugüne kadar neredeyse her gün bir belediye ya da herhangi bir STK hatta partilerin ilçe teşkilatları, kimi akşam yemeği ya da sabah kahvaltısı verdi!

Önce afiyetle yemek yedik, sonra da afiyetle ayar. 
Hatta sohbetler öyle bir hal alıyor ki, mikrofonu eline alan bizi resmen azarlıyor. Birde bakıyorum ki herkes gazeteciliği biliyor, gazeteciliği bilmeyen bi bizleriz! 
Yıllardır yönettiği belediyeye, işine gelmeyen gazetelerin girmesini yasaklayan Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara ve Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar...
Yukarıda bu isimlerini yazdığım belediye başkanlarının bir özelliği de Sosyal Demokrat yani CHP’li olmaları!
Hani hak, hukuk, adalet doyumsuz, sınırsız demokrasi falan diyorlar ya, onun için yazdım bu özelliklerini. 
Özelliklerini biz biliyoruz da vatandaşlar zannetmesin ki bunlar bizi gerçekten çok önemsiyor!
Sevgili vatandaşlar, inanın hiçbirinin umurunda bile değiliz, yani hiç birisi bizi önemsemez. Sadece böyle günlerde demokrat, hoşgörülü görünmek için yine bizi sahaya sürerler...
*
Esenyurt‘un eski belediye başkanı vardı, şimdi hatırlayan kaldı mı bilemiyorum. AK Partili Necmi Kadıoğlu... 
Birde o ayırım yapardı ve aynen yukarıdaki isimler gibi buna benzer etkinlikler düzenlerdi, yani o da bir lokma ikramda bulunurdu, sonra alırdı mikrofonu eline ve başlardı saydırmaya...
*
İstanbul 3. Bölge’nin en hoşgörülü, demokrat ve gazetecilere değer veren belediye başkanları yine de AK Partililerdir. 
Bunların başında Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz gelir. 
Kim ne yazarsa yazsın, adamlar yine de saygıyı elden bırakmazlar. Haddi hududu aşarsak giderler adalete müracaat ederler. 
Geçtiğimiz dönem Beylikdüzü Belediye Başkanı vardı, AK Partili Yusuf Uzun. 
Çok ciddi eleştiriler yapıldı. Ben de bu eleştiriyi yapanlardanım. 
Yusuf Bey 5 sene belediye başkanlığı görevinde bulundu, birçok hata yaptı, bu hatalar günlerce manşetlerden inmedi ve neticesinde 2014 yerel seçimlerini kaybetti. İşte buna rağmen her gördüğü yerde selam vermeye devam ediyor. Farklı algılayanlar olabilir, biz görevimizi yaptık. 
Birinde kendisine şöyle demiştim, “Başkanım bizi mi ciddiye almıyorsun yoksa yazdıklarımızı mı.”
“Yok sizi de ciddiye alıyorum yazdıklarınızı da. Ama sadece hesabı ahirete bırakıyorum” cevabı vermişti. 
Öyle de oldu. Bu dünyada Yusuf Uzun başkan hiçbirimize hesap sormadı, sordurmadı. Kendi yaptıkları ve bizim yaptıklarımızın hangi boyutta olduğunu ahirette göreceğiz. 
**
Şimdi aynı ilçenin belediye başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu da yüzümüze gülüyor ama çok iyi biliyorum ki içi dışı kin ve nefret dolu. 
5 sene içinde, kin ve nefretle Beylikdüzü’nde bizlere gün ışık göstermeyen CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun birde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu varın siz düşünün...
Valla Allah bu milleti ve biz gazetecileri seviyorsa, Ekrem’in “İmamoğlu” olduğuna bakmaz, İstanbul büyükşehir Belediye Başkanlık koltuğunu kendisine nasip etmez!
**
Kısacası bizde hamdık piştik. Artık kim bizimle ilgili ne düşünüyorsa Allah ona iki katını versin deyip işin içinden sıyrılıyoruz. Sıyrılıyoruz çünkü onlarla uğraşacak takatimiz de yok gücümüz de yok. Yok, çünkü adamlarda mevki var, makam var, para dersen zaten gani mübarek oluk oluk akıyor! 
Böyle düşünüp işin içinden çıkıyorum ama bir yandan da kendine kızıyorum böyle melek gibi adamları üzüyoruz diye! 
Nankörüz vesselam nankör.