Çok rahatsız olmuştum...

Ben görevime dönmek istiyorum dememe rağmen sırayla Kasımpaşa askeri hastanesi, Haydarpaşa askeri hastanesi, Gümüşsuyu askeri hastanesi G.A.T.A askeri hastanesi arasında git gel yaparak 4 aylık raporum bitiyor bir diğeri başlıyordu, bu arada beni hiçbir doktor görmüyordu!

Şaka gibi bir şeydi, bu olanlara hiçbir anlam veremiyordum ne yapacağımı kime danışacağımı bilemiyordum, her rapor süremin bitiminde müracaat ettiğim yer beni başka bir hastaneye sevk ediyor orada konuyu anlattığımda bana hak veriliyor aha bu defa oldu derken yine bana 4 aylık istirahat raporu çıkıyordu.

-Hele bir seferinde Kasımpaşa askeri hastanesinde doktor evrakıma baktı, bende kendisine neler oluyor ben görevime dönmek istiyorum dediğimde beni iyice dinleyip hak verdi, -sen bu gece hastanemizde kal yarın görüşürüz merak etme dedi, bu kez herhalde görevime döneceğim diye sevinmiştim, sabah doktorun odasına girdiğimde doktor yoktu, sorduğumda izine ayrıldı dediler!
Başımdan kaynar sular dökülmüştü, o hastanede tam 40 gün izinden dönmesini bekledim.

 

Döndüğü sabah yanına giderek durumu anlattım, tüh çok özür dilerim seni nasıl da unuttum dedi sonra bana öğleden sonra gel halledelim dediğinde 4 aylık raporu bana vermesi için asistanına bırakmıştı!

Derken, 32 ay beni birliğimden uzak tutup raporlu gezdirdiler.

36 ncı ayın içinde iken yani yıl 1997 S.G.K dan malulen emeklilik evraklarım geldi!

Dünyam başıma yıkılmıştı, akıl danıştığım biri Asliye ceza mahkemesine dava açmamı ve sivil hastaneden rapor almamı söyledi, sağlam olmama rağmen beni malulen emekli ettiler diye dava açtım, davanın sonucunda sağlam raporu aldım ve Kara Kuvvetlerine gönderdim ve görevime dönmeyi talep ettim.

Bu mahkeme kararıyla ancak vasiyi kaldırırız ve silahını iade ederiz dediler.

 

Emekli maaşımı vasi olan eşim çekiyordu, vasilik kalkınca kendim çekmeye başladım.

 

Konuyu ilgililere danışarak tekrar sulh hukuk mahkemesine sağlam olup olmadığımla ilgili dava açma talebinde bulundum uzun sürenin neticesinde bu mahkemeden de sağlam raporu alarak göreve dönme talebinde bulundum.

Hukuksuz bir gerekçe söyleyerek yine dönmemi kabul etmediler!

Vicdanlı bir komutan olduğunu düşündüğüm bir Albay gıyabımda dosyamı tetkik ettiğinden bana bir gün şunları söyledi; -ben kurmay Albay olmama rağmen dosyamda 10 adet başarı belgesi bulunurken sen henüz yüzbaşı olduğun halde dosyanda tam 21 adet başarı belgesi var ayrıca tankçı olarak bir Türkiye birinciliğin var.

Yani dünya kadar suçun var be oğlum demeye getirdi…!

Bu emekli yüzbaşımın özetle yukarıda bana anlattıklarına, bende benzeri olayları yaşadığımdan hiç şaşırmamıştım ancak bilmeyenler elbette duyduklarında inanamayacak kadar şaşkınlık yaşayacaklardır, bu yüzden müsaade et anlatayım zira anlatmak gerek tarihe not düşmek gerek dedim.

Müsaadesiyle sade ifadelerle bu kadar yazabildim.

Eski Türkiye de hikayeleri olan kimbilir ne çok mağdurlar var, ses çıkarmamaları vatan sevgisinden başka ne olabilir ki…