EY CİĞERİMİN KÖŞESİ 

   Ey mübarek şehir!  Ey arzın ardına kadar açık kapısı, alemi İslam'ın en şerefli takısı Kudüs! 

   Ey rayihası miski amber kokusu, yerin ve göğün en nadide yapısı Kudüs!

   Ey peygamberler barınağı,  Hz. Muhammed'in dahi sığınağı Kudüs! 

   Ey şehirlerin en acılısı, yüreklerdeki çırpınışların en sancılısı Kudüs! 

   Ey ciğerimin köşesi! 

      İnkisarın var iken şad olmamız mümkün değil, Gözyaşım, silsin süpürsün, tâ vebalim kalmasın!
    Tut yakamdan, gel Hamiyet kıl hesabım burada sor;  Sor ki: mahşer Zorgeçit'tendir, hesabım kalmasın! 

     Bilir misiniz, ezan Kudüs'te başka okunur, minarelerin çağrısı, kulaklardan ziyade gönüllere dokunur. (Hayyalesselah) Haydi Namaza  ile kıbleye dönülür, (Hayye alel-felâh) Haydi Kurtuluşa denildiğinde dizlerinizin bağı çözülür. Bir mahcubiyetle secdeye yıkılırsınız. Elleriniz değer soğuk mermerlere, tırnak uçlarınıza kadar üşürsünüz. Bir inilti değer kulağınıza sonra bir ateş düşer içinize yanarsınız. 

     O günden sonra başka bir sızlar içiniz. Her taş atıldığında yanarsınız. Her küçük bileklere büyük kelepçeler takıldığında yanarsınız. Her yeşil kapıya kilit vurulduğunda yanarsınız. Her Meryem'in saçından tutulup yere savrulduğunda yanarsınız. Çareniz tükenince seherlerde secdelere damla damla kanarsınız. 

    Belli ki tozlu ve dumanlı bir zamandan geçiyoruz. Önce her yeri toza dumana buladılar, pandemi den göz gözü görmüyor. Sonra kanlı çizmelerini giydiler. Dünyanın gözü önünde korkusuzca vuruyorlar. Masum, kadın, çocuk demeden gece ve gündüz saldırıyorlar. Gece baskınları düzenleyip, insanları uykudan  uyandırıp, küçücük çocukları tutuklayıp, babalarını öldüresiye dövüp, sonra da bütün mahalleyi lağım sularına buluyorlar. Nasıl olsa alemi İslam'ın cılız çıkan sesini de kesiverdiler. 

    Büyük planlarını uygulamak için var güçleri ile harekete geçtiler. Şamdanları hazır, Mescid-i Aksa'ya yakın evlerde kimlerin oturacağı belli.

     Planladıkları mabedin bekçisi, anahtarı teslim edecekleri kişi dahi belli. 

     Bilir misiniz bütün mesele vazgeçip geçmemekte. Kim vazgeçerse Kudüs'ü o kaybedecek. Kim mücadele ederse Mescidi Aksa'yı o kazanacak. Allah müminlerin vazgeçmediği hiçbir kutsalı zalimlerin eline vermez. 

     Bugün herkes kendini sorgulamalı, ben Kudüs'ten ve Mescidi Aksa'dan vaz mı geçtim. Ben arkasını dönüp gidenlerden mi oldum. Sözlerin itibar kaybettiği günde, Kudüs bana şahitlik edecek mi. Ben Kudüs'ü sol yanıma yerleştirdim mi. 

      En ziyanlı ömür, sermayesine Kudüs'ten bir pay katmadan biten ömürdür. 

      Şu hakikat bilinmelidir ki bitti artık, elden bir şey gelmiyor diye rehavete dalındığında, Kudüs'ten yükselen kıvılcımlar cihanı ateşe salacak. Arşın sahibi yere düşen çocukların hakkını tüm vuranlardan ve duranlardan söke söke alacak. Hazırlan ey nas, çok yakında vicdanlarda kızılca kıyamet kopacak. 

     Yeryüzünde iyiliği bozanlar ve bu bozulmuş düzene sorgusuzca uyanlar, mazlumun feryadını duyup haksızlığa göz yumanlar,   silkelendikçe silkelenecekler. Zulüm ile abat olanın akıbeti berbat olur. Hiçbir zulüm baki değildir! Zulmedenler nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını bilecekler vesselam...