18.10.2022 14:09:00

Talip KOÇ

Sevgili genç kardeşlerimizin müsaadeleriyle, onlarla güzel bir sohbete girmeden önce, bir hususa kısaca değinmek istiyorum. 
Ülkemizde gerek iktidarın icraatı ve siyasi duruşu, gerek muhalefetin iktidara olan karşı tezi ve  duruşu, ve gerekse genel anlamda yaşanan diğer iç ve dış siyasi gelişme ve çalışmaları takip ederken, şahsım olarak olan bitenlere kayıtsız kalamadığımdan ötürü, ülke adına doğru ve faydalı gördüğüm konularda, zaman zaman değerlendirmelerde bulunarak düşüncelerimi paylaşmayı, bir vatandaş olarak kendime görev addediyorum. 


Daha açık bir ifadeyle, kişisel olarak ülkemizde ve dünyadaki gelişmeleri sadece takip etmek, zaten gereği  yapılıyor / yapılacak diyerek, bir kenarda beklemek gibi bir yapıya sahip olmadığımı, haliyle ülkemiz adına acizane doğru olduğuna inanarak karar verdiğim konularda, karınca kararınca katkı sağlamanın doğru olacağı düşüncesiyle, sık sık huzurunuza çıkıyor olabilirim. Kıymetli okuyanların lütfen konuya bu pencereden bakmalarını ve sabır göstermelerini can-u gönülden arzu ederek, bugünkü düşüncelerime, geçmek istiyorum. 

 

Sevgili genç kardeşim !. 
Yaşınız itibariyle Erdoğan İktidarı öncesi Türkiye’yi yaşayamadığınız için, bir çoğunuz 2002 yılı öncesi Türkiye’sinde, sanki gençlerin bir eli yağda, diğer eli baldaymış gibi düşünebilir veya böyle biliyor olabilirsiniz. Ak parti iktidarı döneminde ise, bütün bu güzel imkanlar gençlerin elinden alındığını düşünüyor, dolayısıyla mevcut iktidara haklı olarak kahrediyor olabilirsiniz. Oysa durum hiçte bu şekilde düşünen gençler gibi olmadığı, Ak Parti iktidarı döneminde gençlere yönelik yapılan bir iyileştirmeyle izah etmek istiyorum. 

 

Mesela, 2002 yılı öncesi askerlik durumu ile mevcut yürürlükteki durumla mukayese edecek olursak; 
-2002 yılı öncesi Türkiye’de, üniversite mezunları olan gençler 12 ay, üniversite mezunu olmayan gençler ise, 18 ay askerlik yapmak zorundaydı.
O zamanki Türkiye’de gençlerimiz askere gitmemek için tahsilini bilerek uzatmaya veya bakaya kalma pahasına kaytarmaya çalışıyordu. Bir kısmı da çalışmakta olduğu işini bırakmak zorunda kalıp askere gidiyor, hatta bir kısmı çoluk çocuğa karışmış haliyle asker oluyordu. 


O zamanlarda İlk üç aylık acemi eğitiminden sonra, terörle mücadele için dağlarda tabiatın o zorlu şartlarıyla baş başa bırakılarak son derece deneyimli terör mensubuyla mücadele etmek zorunda bırakılarak, gerçekten o çok zor şartlarla vatanın güvenliğinden sorumlu olurlardı. 
-Bunun yanında bugünkü gibi askeri teçhizatla değil, yani kaliteli kılık kıyafet olmadığı gibi, dağlarda yapılmış Kale Kollar veya bugünkü gibi sürekli alanı gözetleyen İHA’lar veya destek veren SİHA’ larda yoktu. Tabiri caizse terörle mücadele, tam anlamıyla üstün körü yapılmaktaydı. 


Dolayısıyla hemen hemen her gün şehit veren bir Türkiye vardı. Yani eskiden 3 aylık bir asker yeterince profesyonel eğitim görmeden dağda terörle mücadele etmek zorunda kalırken, gelişmiş ülkelerdeki ordulara özenerek bakılıyor ve o imkanlara ulaşmak, sadece hayal ediliyordu. 
-Sevgili Genç kardeşim !. 


İşte O hayal etmekte bile zorlandığımız profesyonel ordu ve diğer imrendiğimiz imkanlar, bugünkü Türkiye’de AK Parti iktidarı döneminde gerçekleşmiş olmasının yanında, askerlik süresi kısa dönem için 6, yedek subaylar için ise 12 aya kadar indirildiğini özellikle dikkatlerinize ve bilginize sunmak istiyorum. 
-Sevgili Genç kardeşim. Lütfen, geçmişteki Türkiye’yi her yönüyle çok iyi araştırdıktan sonra, kararını özgür iradenle kendin vermelisin, diye düşünüyorum.
İleride tekrar, Ak Parti iktidarı döneminde gençlerimiz lehine gelişen ve değişen daha bir çok konularda yapılan iyileştirmeleri sizinle paylaşmak ve kararı siz sevgili genç kardeşlerimin takdirine bırakmak ümidiyle, hoşçakalın. 


Selam, sevgi ve saygılarımla.


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.