YILLAR SONRA KADİM ŞEHİR DİYARBAKIR 

Ne güzel  kelamdır.
"BAŞIM GÖZÜM ÜSTÜNE" 
Genellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerin de halk tarafından kullanılır. 
Anlamı;
Karşında ki kişinin isteklerinin senin için değerli olduğunu ve hiç bir bahane olmadan yapılacağını belirtir. Ve cevaben saygı içeriği olarak söylenir. 

"BAŞIM GÖZÜM ÜSTÜNE" 
İnsanın içini ısıtır bu söz, güven verir.
Sen benim için değerlisin! Sorgusuz sualsiz, isteklerin emirdir demenin diğer bir adıdır. 

Yıllardır eşimin işi dolayısı ile hemen hemen Türkiye'nin her bölgesini dolaştık. 
Lakin o zaman ki geziler ile  son birkaç yıldır yaptığımız geziler arasında  derin uçurumlar var.
Artık gideceğimiz yerleri internetten araştırıp o şehir hakkında ön bilgiye ulaşıp gezilecek tarihi mekanların listesini çıkarıp bilinçli olarak  geziyor, görüyoruz.

İşte bu kapsamda eşim ile birlikte  çıktığımız 3 günlük Diyarbakır gezisinden büyük keyif aldık.
1992-1997 arası kaldığımız ve sevdiğimiz Diyarbakır'ın yirmiüç yılda değişen çehresi bizi adeta büyüledi.

Devletimiz'in ve ordumuz'un üstün gayretleri sonucu terörün adeta belinin kırılması, güçsüzleştirilmesi, Diyarbakır halkına nefes aldırmış. 
O ürkek, tedirgin insanlar gitmiş yerlerine yüzleri gülen, neşeli insanlar gelmiş 
Çok şükür çarşıda, pazarda yüzler gülüyor.
Güneydoğunun kendine has  misafirperverliği esnafta da bariz hissediliyor.
Dağ kapıda, gezerken girdiğimiz her esnaf bizleri ayakta karşılayıp, hal hatır sorarak, tüm doğallığı ile çay kahve hatta ısrarla yemek ısmarlamak istiyor. 
En çok duyduğumuz söz "Başım gözüm üstüne" 

Diyarbakır'ın özgün mimari dokusuna uygun hale getirilerek gençlere yönelik hizmet veren cafeler'e, soluklanmak için girdiğimizde, gençlerde ki o saygı, edeb bizleri görünce misafire, yaşlıya hürmeten toparlanma hamleleri büyük şehirlerde kaybettiğimiz değerlerimizi, Diyarbakır da bulmanın mutluluğunu yaşatıyor bizlere. 
Öğle ezanı ile birlikte beşinci Harem-i Şerif kabul edilen Ulu camii'nin muhteşem atmosferinde eda ettiğimiz namazda hazın doruklarına ulaşıyoruz. 

Diyarbakır surları;
5 km Uzunluğu ve 10-12 metre  yüksekliği ile Dünya da Çin settinden sonra en uzun sur olma özelliğini taşıyor.  
Surlar'ın üzerinden Diyarbakır'ı, hevsel bahçelerini, güneşin doğuşunu, batışını seyretmenin  tadına doyum olmuyor.
Ve yatsı ezanı ile birlikte yirmisekiz sahabenin kabirlerinin bulunduğu Hz Süleyman Camii de yatsı namazı kılmayı nasip eden Rabbimize şükrederek namazımızı eda ediyoruz. 
Cami çevresi muhteşem ışıklandırılmış.
Çevre düzenlemesi yapılmış. ağaçlandırılmış. 
Lülelerinden akan şırıl şırıl sulardan şifa niyetine  içip su şişelerimizi yeniden dolduruyoruz. 

Diyarbakır da bulunduğumuz yıllarda on gözlü köprüyü, Gazi Köşkü'nü gezerken soluklanacağımız, çay içiceğimiz mekanlar yoktu. 
Çünkü o yıllar da terör vardı.
Şimdi ise çok güzel mekanlar yapılmış. 
Mezapotamya' nın hayat kaynağı Dicle nehrinin kenarında, yeşil'in tüm tonları ile iç içe, on gözlü tarihi taş köprüyü seyrederek soğuk içeceklerinizi yudumlarken Diyarbakır'ın sıcağını hisstmiyorsunuz bile. 
Akşama kadar gezince acıkıyorsunuz elbette.  
Ne yiyeceğiz diye düşünmeye gerek yok.
Diyarbakır'a gelipte ciğer, lahmacun yememek olmaz elbette. 
Yemek yemek için yer aramanıza gerek yok.
Adım başı lahmacun, ciğer ve kebab salonları. 

Dağkapı da tarihi hamam, dokusu korunarak lokantaya dönüştürülmüş, aydınlığı sağlayan geniş kubbesi ile gayet ferah bir mekan. 
Servis harika.
Garsonların biri gelip diğeri gidiyor.
Adisyon geldiğinde hiçte öyle hüsrana uğramıyorsunuz.
Çay ardından gelen kahve ikramı ile hem mideniz hem de gönlünüz doyuyor. 
Bu mekanın adı Diyarbakır Fırın-ci tavsiye ederim. 

Gezdik, tozduk yorulduk.
Dağ kapı da Yürüme mesafesinde bulunan otelimiz Grand Güler Hotel'e geliyoruz. 
Adı ile müsemma güler yüzlü personeli ile temiz, ferah.
Fiatı da gayet uygun. 
Diyarbakır'a gidersek nerde kalırız diyenler için rahatlığın tek adresi... 

Üç günlük Diyarbakır gezimizi tamamlayıp mutlu bir şekilde İstanbul'a geri dönüyoruz. 
Bu gezimiz esnasında bizlere eşlik eden Sait & Güler Kılıç çiftin'e ve kızlarına, üç gün boyunca yoğun işinin arasında bizi yanlız bırakmayan İHH Diyarbakır personeli Ayetullah kardeşimize teşekkür ederiz. 
Cennet Vatanımız gezmeye hep birlikte devam edeceğiz. 

Selam ve dua ile...