Evdeki tecrit günlerimizde uyumaya doyduk artık. Baktım, bugün erkenden uyanmışım. Beden dinlenmiş demek ki. İhtiyacı varmış bu dinlenmeye. Daha verimli zamanlar için hazırım kendi adıma.

Çocukluğumdan hatırlarım, daha uzağa sıçrayabilmek için bir miktar geri geri gider, hız alır, öyle koşar ve sıçrardık. Yaşadığımız bu gerilemenin etkisi de aynı olacak: Millet olarak enerji dolacağız. Vatan için, millet için, insanlık için harcayacağımız enerji. 

Hepimiz işlerimizin önemini anladık, çok daha büyük bir zevkle çalışacağız. İşimize hile katmayacak, olduğu kadar demeyip en iyisini yapacağız. Mesela binalarımız daha sağlam; yaptığımız tarım daha sağlıklı, daha verimli olacak.

Öğretmenlerimiz hevesle sarılacak öğrencilerine, bilim insanı yetiştirmek hevesiyle. Gençlerimiz enerjilerinin kıymetini bilecek, dünyayı anlamak ve gidişatı düzeltmek için yapması gerekenleri düşünecek. Bilime hakim, ekonomi bilen, sanatla güzelleşip evrensel ahlak değerleriyle donanmış sağlam bir nesil yetişecek. 

Bileylenerek çıkacağız bu süreçten velhasıl. Çok değil, biraz daha sabır gerekli.

Müjdeli haberlerim de var: İyileşen insanların kanından yapılan serumu hasta insanlara verdiklerinde olumlu sonuçlar alınmış. Bu çok ümitvar bir gelişme. İnsanı insana düşman eden virüsün çaresinin de yine insanda olması ironik aynı zamanda. Yakındır bu günler bitecek, hayat yeniden normale dönecek. "O kadar zamanı evde boşa geçirdim." dememek için kendinize keyifli meşguliyetler bulup bu molaya anlam kazandırın. Ben bir diş hekimi olarak eğer düzenli diş fırçalama alışkanlığınız yoksa onu kazanmanızı önerebilirim mesela.

Tecrit günlerini fırsat günlerine çevirmek elimizde diyorum, buna inanıyorum.

Sağlık dileklerimle.