7.11.2021 13:27:45

Mehmet ERDİL

Şehirler,
İlçeler,
Mahalle ve Köyler,
Bu üç ana unsur bir ülkeyi meydana getiren mülki dilimlerdir.


Peki Hâne yi nereye koyacağız?


Hâne olmasa bunların hiçbiri olmaz…


Hâne de tıpkı bir şehir, bir ilçe, bir köy ve mahalle kadar mülki dilimleri olan bir yapılanmanın adıdır aslında.


Şehirin yöneticisi sayın Vali,
İlçenin yöneticisi sayın Kaymakam,
Mahallenin ve köyün yöneticisi sayın Muhtar, Hâne’nin yöneticisi sayın Baba dan daha marifetli sayılmazlar!


Bir Babanın yönettiği hâne’si, bir Valinin yönettiği il'den, bir Kaymakamın yönettiği ilçe'den, bir Muhtarın yönettiği köyden daha basit değildir.


Hâne’ye giremeyen bir devlet şehir’e de ilçeye de mahalle ve köye de girmiş sayılmaz.


Hâne de olamayan devlet, Ülkede olmuş sayılmaz.


Hâne bireylerini tedavi edemeyen devlet şehri tedavi edemez.


Hâne bireylerinin güvenliğini sağlayamayan devlet ülke güvenliğini sağlayamaz.


Hâne’yi eğitemeyen devlet ülkesinin eğitimiyle bir yere varamaz.


Hâne bireylerini hoşnut edemeyen devlet ülkesini hoşnut edemez.


Hâne’ye girmeyen demokrasi ülkeye girmiş sayılmaz.


Hâne Reisine duyulmayan saygı ülke Reisine de duyulmaz.

 

Hâne mutsuz ise ülke mutlu olamaz.


Hane yoksa köy olmaz mahalle olmaz, ilçe olmaz, şehir olmaz ülke olmaz.

 

Bir ülkenin yaşam hücresi hâne dir.
Hânenin idarecisi Babadır.
Baba’yı yaşatırsanız eğer,
Muhtar yaşar, kaymakam yaşar, vali yaşar Reisi cumhur yaşar.
 

Bütün bakanlıkların faaliyetleri babanın yaşamasına ve esenliğine göre düzenlenmelidir.
 

Devletin işi o hane ile olmalıdır.
Hâne ile ilgilenmek teferruat değil, asıldır.
 

Devlet, bir hanenin doğumundan ölümüne kadar o hanenin gözeticisi olmalıdır.
 
 
Bir haneyi oluşturmak isteyen erkek ve bayana; durun!
Evvela hâne’nin idaresi için size kurs vereceğim, o hâne ne kadar sağlıklı olursa her şey sağlıklı olur eğer hastalıklı olursa her şey hastalıklı olur.
 

Hane kurmak ciddi iş’tir.
 
 
Bu ciddi iş’te, üniversiteleriyle bilimiyle devlet hânenin yanında olmalıdır.
 

Katiller, teröristler, uyuşturucu kullananlar, hırsızlar, rüşvetçiler, vatan hainleri hepsi neticede bir hânenin ürünü değiller mi?
 

Bu olumsuz kişilikleri üreten hânelerle, çalışkan, ahlaklı, yardımsever, vatanseverler akıllı zeki üretken kişilikleri üreten aynı hâne olamaz.


Hâne’ler ihmale gelmez…
Gelirse eğer, Devlete sosyal kültürel mâli sıhhi bedelleri olur.


Hane kurmaya aday olanlar bu konuda bedenen ve de beynen sağlıklı ve bu konuya hazırlıklı olmalılar, hânenin işlerini ve hânedeki münasebetleri öğrenmeli ve cebren öğretilmelidir.


Bir ili için ağlayan Vali göremezsiniz!
Bir ilçesi için ağlayan Kaymakam göremezsiniz,
Bir köyü için ağlayan bir muhtar göremezsiniz.


Hânesi için ağlayan bir baba her daim vardır,
Hânesi için paralanan bir baba her zaman bulunur.


Bu münasebetle Hâne’sinin amiri olan bir sayın Baba, İlinin amiri olan sayın Validen daha fedakârdır.
 

Ve yine bu münasebetle Hâne’sinin odalarını en iyi en tasarruflu bir şekilde tezyin eden sayın baba, ilinin meydanlarını cadelerini tezyin etmeye çalışan bir sayın belediye başkanından daha aşağı değildir.
 

Babaları yaşatın ki hâne yaşasın.
Hâne yaşarsa mahalle köy ilçe il ve ülke yaşar.


Belki de şeyh edebalı devlet başkanına bunu demek istemiştir.
 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.