Bugün huzur dilemek geldi içimden. Sanki herşeyimiz varmış da bir huzurumuz yokmuş gibi. Düşününce gerçekten de öyle aslında. Herşeyimiz var . Yiyecek ekmeğimiz, içecek suyumuz, giyeceğimiz, barınacak evimiz var.

İstisnalar ayrı konu ama hepimiz diyebileceğim kadar büyük bir çoğunluk için durum bu. Ama yine de memnun mutmain değiliz. Diş sağlığıyla ilgili ilk yazımda farkında olmak bilinçli olmaktan bahsetmiştim. Bilinçli olmayı hayatın her alanına koymazsak gündemle birlikte tepinen, bir gün deprem için huzursuz ,birgün para için huzursuz ,birgün vatan için huzursuz, birgün sağlığımız için huzursuz başka bir gün başka bir şey için huzursuz bu böyle sürüp gider.

Hayatımızın sonuna geldiğimizde de bir gün görmedik su yalan dünyada deriz. Göstermediler hatta. Başkalarını suçlarız.
  Basit yaşamak varken büyük yaşamayı seçersek olacak olan budur. Gücünün üstünde, başaramayacağın şeye talip olursan hayal kırıklığı başarısızlık mecburi artık.

Sen diş hekimisin. Dişle ilgili yazman gerekirken nerden çıktı bu huzur muhabbeti diyebilirsiniz. Haklısınız . Dişin de çok huzur kaçırabildiğini düşünürsek, bir bağlantı kurabiliriz. Diş harici durumlardan kaynaklı o kadar çok can sıkıcı şey varki bazen keşke hepsi diş gibi olsa dedirtiyor insana. Dermanı var en azından. 

  Allah dermansız dert vermesin deyip bugün ki hasbihalimi bitiriyorum.

Soru sormak isterseniz  mail adresim

n.aytekin28@gmail.com

Huzurlu gülüşleriniz olsun.