Bugün siyaseti bir kenara bırakacağım çünkü sosyal sorumluluğumuz da var. İnsanlarımız ölüyor, ölmeyenlerde gerçekten sürünüyor.

Ben akciğer kanseri olalı yaklaşık beş sene oldu. Belki daha önceleri oldum ama teşhis 2013 yılının Ekim başında kondu.

Halk dilinde olduğu gibi doktorlarda “3. Evre” diye tabir ediliyorlar ama bir şansım, iyi huylu kanser hücresi oluşu...

Huyunu, soyunu bilmem lakin bildiğim bir şey var, tedavi süreci çok çetin ve zor bir hastalık.

Adı üstünde kanser.

***

Benimle ve benden sonra hasta olanların çoğu rahmetli oldu, ben ise şimdilik direnmeye devam ediyorum.

İstanbul Milletvekilimiz Tülay Kaynarca’nın muhterem eşi ve benimde kadim dostum Yavuz Kaynarca geçen gün beni göstererek, “Sigara içerek kanserle mücadele eden hatta kanseri yenen adam” dedi. Açıkçası doğru dedi. Maalesef sigarayı bırakamadım ama nikotini çok düşük, ince sigara içmeye devam ediyorum. Bu yazıyı okuyanlar, sigara konusunda beni ciddiye almayın, lütfen kötü örnek olmak istemiyorum.

Sigara her hastalığın başlangıcı olmasının yanında, hastalanınca tedaviyi de çok etkiliyor yani sigara içen birisi daha zor iyileşiyor.

***

Benim hastalığımı yakından takip eden doktorlarımda hayret ediyorlar ve “Biyolojik adam” diyorlar. Bunu nasıl başardığımı herkes merak ediyor. Merak etmekte haklılar elbette ama ben bir kaç kere yazdım. Önce hastalığı kabulleneceksin. İkincisi, hastalıktan korkmayacaksın. Hastalıktan korkmadığın gibi, ölümden de korkmayacaksın yani işin içine korku girerse, ardından panik gelir ve panikleyen kişi sağlıklı kararlar veremez.

Sonrasında kendine güzel bir yaşam programı yapacaksın. Gezeceksin, doğa ile koyun koyuna yatacaksın, mümkün olduğunca çamlık alanları ve ormanlar tercihin olacak.

Bir de gezerken bulduğun tazecik otlardan bir iki yiyeceksin.

Hayvanın yediği her otu ye korkma!

Çünkü ben öyle yapıyorum. Kemoterapiden sonra doktorun “en az üç gün yat dinlen istirahat et” der ama sen her konuda doktorunu dinle fakat bu konuda doktorunu dinleme ve mümkün olduğunca bol oksijenli ormanlara çık, gez, yat uyu. Orman havası ile dinlen.

Ben aynen böyle yapıyorum. Bildiğim, tanıdığım sütçümden süt alıp, evde yoğurt yapıyoruz ve bol bol yoğurt diyorum. Ha bir de yatmadan önce bir kase yoğurda limon sıkıp yiyorum.

***

Ben doktorlarımın her dediğini harfiyen yerine getirdim ama kendi aklıma uyan bitkisel tedavileri de ısrarla yedim içtim.

Şimdi mi? Şükür iyiyim ve hayata tutunuyorum, tutunmaya da devam edeceğim inşallah.

En önemlisi de kanserli kardeşim, stresten uzak duracaksın.

Kalabalık ortamlara girmeyeceksin.

Dahası mı?

Dahasını da kitap haline getiririz inşallah.

Rabbim tüm hastalarımıza şifa versin.