15.01.2019 12:54:20

Mehmet UZUN

Bir adam yada bir kaç adam yada çok adam...

Yani epeyce adamlarla .

Bazen sohbet etmek isteği,bir merhaba deme isteği

bizleri bir araya getiriyor.

 

Arkadaşı biliyorum tanıyorum ve dinliyorum.

Arkadaşın çözülmesi gereken çok sorunları varken,

arkadaş küresel sorunlarla meşgul

 

İçeceği bir bardak çayın hesabını yaparken

dünyaya yön vermesini bir kenara bırak,

bana da yön veriyor. Çünkü onu tanıyorum

Hatta cihat yapıyor aklı sıra bana.

 

Düşünmeyen, düşünemeyen 

konfeksiyon fikirlere esir olmuş bir tuhaf adam...

Önceleri bu arkadaşlardan fazla yoktu,

son yıllarda sayıları bayağı çoğaldı

 

Sanki vatanın ,bayrağın ,kitabımızın mahalle sorumlusu gibi

kendini mecbur hissediyor.

Sanıyorum öbür tarafı da garanti etmiş olmalı ki

nerde ise  bizleri oraya  bırakmayacak aklı sıra.

 

Sen ne anlarsın diyor, dünyadan haberin yok

bak bir çok ülkeyle vizesiz gidiliyor ,

bundan daha güzel bir şey varmı ?

 

Haklısın yok diyorum, gerçekten de güzel,

sevindirici. Peki sen köyüne kaç yıldır gitmiyorsun?

Hem vizede yok biliyorsun.

Sorma diyor, köy burnumda tütüyor ama işte malum,

ekonomik sebeplerden dolayı köyüme gidemiyorum ...

 

Eee peki diyorum ,sen köyüne gidemezken 

bir çok ülkeyle vize sorununun olmasına neden seviniyorsun,

yoksa iş adamlarımız içinmi  bu sevincin?

 

O anda devrelerde bir sorun oluyor sanırım

düşünüyor, düşünüyor.Bir cevap bulamıyor tabi.

Bu sene kupayı kim alır sence gibi kıvrak bir geçişle

konuyu değiştiriyor.

 

Yani değerli dostlar tabii ki bir çok ülkeyle vizelerin kalkması

güzel bir şey.Ama kendi sorunlarını göremeyen 

ve bu sorunların çözümünde kılını dahi kıpırdatmayan

bu arkadaşlarımı üzüntüyle dinliyorum

 

Yazın uzun günler genç adam yada genç emekli

gün boyu parklarda kahvehaneler de lak lak la

günü bitiriyor.Ülkeye bir katma değer sağlamasını

kenara bırak, kendine hayrı yok .Ama düşünceleri

tavan yapmış durumda...

 

Geçtiğimiz yaz Ağustosta Erzuruma gitmiştim.

Yaz sıcağı ilçem ispirde çarşıyı dolaşıyordum.

İnsanların çoğu serin bir yerde keyf yaparken

bir demirci dükkanı gözüme ilişti.

 

Demirci dükkanına girdim yaşı yarım asrı çoktan devirmiş

bir adam körüğün başında nar gibi kızarmış bir demiri dövüyordu

Teri demire düşünce tıııss sesini duyuyordum sanki...

 

Dedim usta kolay gelsin, sağol dedi... Bu havada bu iş zor değilmi dedim.

Hayır dedi ,ALLAH can sağlığı verdiği sürece bu demirleri keyifle ,aşkla

şekillendireceğim.Çünkü benim helal para kazanmam ne kadar gerekli ve elzemse

ülkeme de bir katma değer sağlamam o kadar elzemdir...

 

O esnada aklıma Büyükçekmece geldi. Sahilde şazlonguna uzanmış,

akranları güneş banyosu yapmakla meşguldüler.

Amca dedim ALLAH senden razı olsun.İyiki senin gibiler bu ülkede

azda olsa varlar. Kolay gelsin dedim, ayrıldım ordan...

 

Son olarak çinli bir filozof demişki

1 Anlık  mutlu olmak istiyorsan Şekerleme yap

1 Günlük mutlu olmak istiyorsan balık tut

1 Aylık mutlu olmak istiyorsan evlen

Ama ömür boyu mutlu olmak istiyorsan işini sev ve çalış

Galiba bu demirci ustası bu son şıkkı yaşamına uyguluyordu.

Sağlıcakla kalın

 


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.