5.12.2020 22:49:41

Neslihan SOYHAN MİCAN

Teknolojik reformların art arda geldiği son yüzyılda buna paralel dönüşen ya da dönüşmeye mecbur edilen yaşam biçimleriyle birlikte artık savaşların da şekli, yöntemi ve argümanları bütün bütün değişti.

 

Eski zamanlarda savaşma biçimleri hedefteki kitlelerin direkt varlığını ortadan kaldırmayı öncelerken, yeni nesil savaş yöntemleri medeniyetler arası kültürel soykırıma dönüşmüş ve bu suretle hedefteki milletlerin kültür ve medeniyetini eritip, fiziki varlığından evvel kültürel kimliğini, hüviyetini ve aidiyet hislerini yok etmeyi amaçlamış vaziyettedir.. Zaten kimliğini yitirmiş, nereden gelip nereye gittiğini unutmuş, tarihsel müktesebatıyla ilişiği kesilmiş bir millet sureta yaşasa ne yaşamasa ne...?

 

Günümüzde popüler kültürlerin artık koca bir köy haline gelmiş, dijital ağlarla, kablolarla birbirine bağlanmış beşeriyetin her bir kademesine ulaşarak, egemenliğini kayıtsız şartsız kabul ettirmesi hiçte zor olmamakta.

 

Bol ışıltılı argümanları, yalan dolan vaatleri, zihinleri ablukaya alan algı materyalleri ve her kesimden insanın bodoslama atladığı sosyal medya platformları, gönüllü soyunan, giyinen, frikik veren, en mahrem alanlarının kapısını büyük bir  iştiyakla açan ücretsiz elemanları, işçileri sayesinde yıkmadıkları kale, aşmadıkları duvar, işgal etmedikleri alan, iğfal etmedikleri değer kalmadı..!

 

Ana Akım ve Sosyal Medyası, film, çizgi film  yapıtları, her nevi görsel ve yazılı basını, yazarı, çizeri, aydını, giyimi kuşamı, yaşam tarzı, bayramı, seyranı, tatili, her türlü geleneği, göreneği, ananesi, tarihe bakış açısı, zikriyatı, fikriyatı, eğitim müfredatı, sanatı, müziği, sineması, yeni nesillerin zihin tarlası, dini, dili hatta konuşma biçimi dahi işgal altında olan bir milletin topraklarının kendilerinde kalması, kendilerini özgür sanmaları hakiki özgürlük ve hakiki istiklal midir?

 

Hayır asla değildir...!

 

Millet olarak düşmanına benzediğin zaman kültürel asimilasyona, erozyona, zihinsel ve kültürel soykırıma uğramışsın demektir! 

 

Bir Millet kendini diğer milletlerden ayıran örf, adet, gelenek, görenek, anane, din, dil, tarih ve kendine ait kültürel değerleriyle, kodlarıyla MİLLET olur...!

 

Kendine ait, tarihine ait, geçmişine ait tüm birikimini, değerlerini, teamüllerini elinin tersiyle iten, silen, önemsemeyen, kaybeden, yitiren, yok eden bir Milletin uzun vadede yaşaması mümkün değildir..

 

O artık Özgün bir Millet olarak kalmayacak, yörüngesinde olduğu baskın kültürün potasında eriyecek, değişecek, başkalaşım geçirecek, bir müddet sonra da her şeyiyle popüler kültürün gönüllü esiri, söz dinleyicisi, emir eri, peyki ve modern kölesi haline gelecektir..!

 

Ve günümüzde tahrip gücü  en yüksek, en kolay ve en ölümcül silah bir Milleti kültürel olarak asimile etmektir!

 

 


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.