Herkesin anlayacağı dilden konuşayım. Samsun Ladik, aklım erdi ereli gözden ırak, gönül ırak oldu.
7 yaşlarındaydım, Ladik’e girerken tabelayı okurdum “Nüfus 7200” yazardı.  

Büyüdüm, koca adam oldum, torun sahibi oldum, Ladik yine 7-8 binlerde.
Siz bakmayın tabelanın 17 bin 800 falan yazdığına. Bu rakama yaklaşık 60 köyün nüfusu da dahil.

Araştırmadım ama kulaktan duyma bilgilerle bir bakıyorum da, Ladik nüfusu yaklaşık 400 bin civarı...

Başta İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa olmak üzere Ladikli Edirne’den Kars’a dağılmış! “Ekmek kavgası...” için.

*
Benim çocukluğumda Ladikli gurbete kışın giderdi, yazın gelirdi. Eker biçer, harmanını döver ve ilk kar yağmadan yine tutardı gurbetin yolunu. Gurbette kimisi ekmek fırınlarında, kimisi inşaatlarda, kimisi de ne iş bulursa… Ama Ladik yüzde 60-70 gurbetçiydi. Çünkü ilçede başka gelir kaynağı yoktu. Ladikli bir de Kastamonu Şeker Fabrikası ile Suluova Şeker Fabrikasında çalışırdı.
Ladikli’nin en büyük şansı Akpınar Öğretmen Okulu gibi çok önemli bir eğitim kurumu vardı ve binin üzerinde talebe bu okulda yatılı eğitim görürdü. Mezun olanların yüzde 90’ı da öğretmen çıkardı. Öğretmenler de yurt geneline dağıtılırdı, yani atamaları olurdu.

*
Anlayacağınız Ladik 50-60 yıldır hep bakir bırakılmış, Ladikli hiç bir hükümetin umurunda olmamıştır. Ladik tarihinde Ladikle ilgilenen bir tek devlet yetkilisi 70’li yıllarda Milli Selamet Partisi lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca olmuştur. Şu anda Ladik’in tek itibarlı istihdam kurumu AKÇANSA ÇİMENTO’dur... (Ladik Çimento Fabrikası, sonradan AKÇANSA olmuştur.)

*
Aşağı yukarı Türkiye’nin her yerini gezdim. Coğrafi yapısı, iklimi ve doğal güzellikler bakımından şuna çok eminim: Gezdiğim yerleri puanlasam Ladik kesinlikle ilk 20’de yer alır.
Bu kadar büyük öneme sahip bir ilçe nasıl oluyor da devleti yönetenlerin dikkatinden kaçıyor? Aslında ben bunun nedenini biliyorum!

Ladikli hiç bir dönem birlikte hareket etme kültürünü geliştiremedi! El ele, omuz omuza vermeyi beceremedi!
Son 50 yıl Ladikli’nin yüzde 60 ila 70’i yer döşemesi yani ahşap parke işi ile ekmeğini kazanıyor...

Bu kadar parkecinin olduğu bir ilçede bu meslek gurubuna ait bir kooperatif kurulamadı ve bu kooperatif bünyesinde bir parke fabrikası açılamadı. Çünkü Ladikli’de teşkilatlanma kabiliyeti yok ya da çok ciddi bir dedikodu ve haset yumağı var! Bu yüzden Ladikli derlenip toparlanamadı!
Türkiye’nin dört bir yanında parke işi yapacaksın, top yekün bir ilçe halkı cümbür cemaat parkeci olacak, günde yüzbinlerce parke döşeme işi yapacaksın, ama döşediğin bu parkeyi Vezirköprü’den, Kastamonu’dan, Ordu’dan, Bolu’dan, Düzce’den alacaksın. Çünkü parke fabrikaları buralarda var! Hem de bu parke temin etme işlemleri de rica minnetle oluyor!

*

İşte ciddi ve sağlam bir Ladik derneğimiz ya da ciddi bir tüketici kooperatifimiz olsaydı, yerlere döşediğimiz milyonlarca metreküp parkeler Ladik’ten giderdi ve kendimiz üretir, kendimiz uygular ve çok cüzi rakamlarla malzeme temini ile hem para kazanır, hem de Ladik’imize imaj katardık.
Yapabildik mi? Yapamadık!

*
Diyelim devlet teşvik politikalarına bizi dahil etti ve hepimize destek sağlama kararı aldı. Devletten ne isterdik? Hayvancılık kredisi, tarım yapmak için tohum ve gübre vs isterdik verir miydi? Çok ciddi söylüyorum, verirdi. Ama bizde bu alanda bir çaba görmedi, bir arzu bir heves görmedi. Görmedi çünkü bir baktı ki Ladik arazilerinin yüzde sekseni ekilip biçilmiyor! Hayvancılığa teşvik etse, ki zaten ediyor. Koca koca yaylalarda kurt kuş çakal geziyor! Her yaz bir kaç kere gider gezerim yaylaları. Binlerce yüzölçümü olan eşsiz bucaksız yaylalarda üç beş koyun sürüsü var. Onlarda Amasya veya Çarşamba’dan gelenler...

*
Devlet yatırımları kararı resmî gazetede yayınlandı ve bu yatırımlara Samsun’dan sadece 8 ilçe dahil edildi. İşte bu ilçeleri iyi analiz edin bakayım altından ne çıkacak? Ben söyleyeyim mi, yatırıma hevesliler çıkacak. “KOBİ DESTEĞİ” deniliyor. Arkadaş neyin Kobi’si. Ladikli yüzlerce iş insanı var hangi birisi Ladik’e bir fabrika kurma hevesine kapıldı da önü kesildi?
Yanılmıyorsam Ladik sanayisinde küçük bir tekstil atölyesi var ve o bile kalifiye eleman bulamamaktan yakınıyor. Bir su fabrikası var, onlar da maksimum üretim yapabiliyor çünkü kaynakları yetersiz. Bölgesel ihtiyacı ancak karşılayabiliyorlar. İstihdam fazlalığı bile var!

*
Kısacası Ladikli hemşerim, sen istemeyi bilmedin ve devlette sana bu hakkı vermedi. Çünkü sen de iş kurma, iş yapma, iş üretme ve pazarlama heyecanını görmedi.
Senin heyecanın Ankara’ya yansısaydı, inanınız devlet bu heyecanına kayıtsız kalmazdı. Onun için başta belediye başkanını, hükümet partililerini suçlamadan önce sen başını iki elinin arasına koy bi düşün bakalım “Biz neden hep itilip kakıldık” diye.
Hani diyoruz ya; “Ne ararsan kendinde ara...”
Kısacası sevgili hemşerim, bizim Ladik sevdamız sadece sosyal medya mecrasında ve o da yetmedi işte!