Dinini, öz değerlerini, milli kültürünü, milletini, vatanını ve bayrağını seven hiç kimse hiçbir zaman kendi milletinin böyle pespaye bir sefalete düşmesine rıza gösteremez ve tahammül edemez. 

Şuur sahibi bir  Müslüman, kendi dini ahkamından, inançlarından ve yaşantı tarzından başka, hiçbir dinin inancını, ayinini ve adetlerini taklit edemez, başka milletlerin örf ve adetlerine itibar  göstermez..
Çünkü Müslümanların başka bir dini ve başka bir milleti taklit etmeye ihtiyacı yoktur. Şerefli ve ilahi bir nizam olan Yüce Dinimiz, bütün beşeri sistem ve nizamların üstündedir. Yüce Allah tarafından insanlığın kurtuluşu için gönderilen son Hak Dindir.

Bugün Türkiyemizin milliyetçi muhafazakâr olan şehirlerinde dahi, kalabalık cadde ve sokaklarında, sarmaş dolaş olmuş vaziyette, hatta dudak dudağa sevişen gençleri, bu galiz manzaraları utanarak, esefle, üzüntüyle görmekteyiz. 

Şehit kanlarıyla sulanmış, yüz binlerce şehidin, evliyanın, velilerin yattığı, günde beş vakit minarelerinden ezanların yükseldiği cennet vatanımıza bu sefil tablo hiç yakışmıyor ve insanı bunlar kimin soyundan acaba, diye acıyla düşündürüyor..
Kâfirlerin bayramlarını kutlamak, onların kutsal saydığı günlere, noel ve yılbaşı gecelerine ehemmiyet vermek, onların adetlerine uymak, onlara benzemek kesinlikle caiz değildir ve büyük günahlardandır. 
Müslüman Kur’an ve Sünnete uygun yaşamalı, kendi örf ve adetlerinin dışına taşmamalıdır.. 
Kafir milletlerin ilimini, bilimini, teknolojisini örnek alarak onlarla bu kulvarlarda münasebet kurmak ve yarış içerisinde olmak elbette lazımdır..

Lakin şanlı atalarımızın kemiklerini sızlatırcasına, cemiyet hayatımıza, toplumsal dokumuza, İslam ahlakımıza uymayan değer, yaşantı biçimi ve adetlerini zinhar örnek almamalı, özenti duymamalı, tasvip etmemeliyiz..

Müslüman Milletler olarak  özümüzde olmayıp, kültürel emperyalizmin bol ışıltılı tazyikiyle sonradan adetlerimize bulaşan bu uygunsuz hal ve vaziyetlerden bir an evvel kurtulmalıyız.. Bizleri yok etmekten başkada bir işe yaramayan bu zararlı, tahrip gücü oldukça yüksek, imanımıza kasteden mikroplardan, virüslerden ivedilikle arınmalıyız.

Yoksa çözülen ahlaki bağlar cemiyet hayatımızı çökertecek, bizi biz yapan, biz kılan ana arterler tıkanacak, ne olduğu belli olmayan asimile olmuş toplumlara dönüşeceğiz.. Yüce Allah asil milletimizi böyle bir akıbetten korusun. 

Hasılı bizi kendimize getirecek kendi öz değerlerimize, dini hayat biçimimize dört elle sarılmalı, yeni nesillere kafir adetlerini değil, müslüman adetlerini, milli gelenek ve göreneklerimizi miras olarak bırakmalıyız. 

Yüce Allah, hepimizi İslamın nurlu caddesinden ayırmasın, razı olacağı salih amelleri yapabilmeyi nasip etsin.