Yaşadığımız dünyada birçok olumsuzluk var. İçtiğimiz sudan aldığımız havaya kadar vücudumuza aldığımız her şey sağlık yönünden tartışılır şeyler. Temiz ve doğal mineralli suya ulaşmak neredeyse imkansız. Su kaynaklarının ilaçlanma oranları suyun içilme kalitesini düşürmüş. Evlerde kullandığımız arıtma cihazlarıyla soruna bir nebze çözüm bulmaya çalışsak da cihazların ne derece sağlıklı olduğu da muamma. Konunun uzmanları durağan su içmeyin diyerek damacana ve şişe sularını işaret ettikleri için yine de tek çözüm arıtma cihazları gibi görünmekte. Ancak filtre değişim zamanlarında atılan filtreleri görünce gerçekten dehşete düşmemek mümkün değil. Öyle kirlenmiş oluyor ki normal suyla elimizi yıkadığımız da dahi yeterince temizlenip temizlenemediğinden bile şüpheye düşebiliyoruz.

 
Temizlik her zaman çok önemli ama özellikle salgınların olduğu zamanlarda çok daha dikkate alınması gerekiyor. Öte yandan temizlik adına kullanılan kimyasalların çevreye verdiği zararlar maalesef göz ardı ediliyor. Herkes daha temiz olmak adına çamaşır sularını, tuz ruhlarını oluk oluk kullanıyor. Bu başta, kullanan kişiye, devamında ortamdakilere ve sonuç olarak da karıştığı doğaya büyük zarar veriyor. Bu konuda bilinçlenmek konuyla ilgili medyada ve televizyonlarda bilgilendirmeler yapmak gerekli. Gördüğüm o ki; özellikle ev hanımları yarış halinde. En temizi benim, ailemi en iyi ben korurum hesabıyla, hesapsızca kimyasal tüketiyorlar. Meyveyi sebzeyi bile çamaşır sularıyla yıkayanları biliyorum. Lütfen abartmayalım. Sağlıklı olmak adına zehirlemeyelim hem kendimizi hem sevdiklerimizi. Bu virüs en çok insandan insana ve nefes yoluyla bulaşıyor. Mesafe ve maske kullanımına dikkat edip ellerinizi de sabunla temizledikten sonra içiniz rahat işinize gücünüze bakabilirsiniz. Temizlik için su ve sabun yeterli. Kimyasallardan uzak, duru ve temiz sağlıklı günler dilerim. Sağlığınızdan vazgeçmeyin.