Sefaköy- Beylikdüzü metro projesi ile ilgili Ulaştırma ve altyapı bakanı Adil Karaİsmailoğlu ile İBB başkanı Ekrem İmamoğlu arasında cereyan eden polemiği görünce, ister istemez aklıma bu kişilerin bendeki samimiyet ve kişilikleri ile, yürütmekte oldukları görev performansları geldi.
Bu iki kişiyi analiz edersek;
Bunlarda birisi, üstlenmiş olduğu görevi en iyi ve en yararlı şekilde yapmaya gayret eden, tüm zamanını sadece projelerini zamanında bitirerek, devasa açılışlara adeta kavuşmaya çalışan, devleti ve milleti için daha çok nasıl faydalı olabileceğine dertlenerek, gecesini gündüzüne katarak çalışan bir bakan olurken;
Maalesef diğer kişiye baktığımızda ise, sorulan sorulara bile sorularla ve dolambaçlı ifadelerle cevap verme derdinde olan, vermiş olduğu sıradan bir hizmeti dahi abartarak ballandıra ballandıra, olağanüstü bir iş yapmış gibi kamuoyu ile paylaşmaya çalışan, algısız tek bir cümlesi olmayan ve adeta insanların aklı ile oynarcasına ifadeler kullanarak kendini çok bilmiş zanneden İBB başkanı Ekrem İmamoğlu.
Değerli arkadaşlar !.
Şimdiki İBB başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim çalışmaları esnasında İstanbul meydanlarında, “ Sevgili vatandaşlarım. İstanbul nimet nimet. “. “ Sevgili İstanbullular. Sadece şu anda İBB de olan israflara son vermekle , İstanbul’a çok daha güzel hizmet ve projelerin yapılmasına yeter de artar bile. “ şeklinde avaz avaz pervasızca bağırırken, bilerek ve planlı olarak İstanbul halkını kandırdığını, bir mega kent olan İstanbul’un sorunlarını da çözemeyeceğini daha işin başındayken çok iyi biliyordu.
Seçilmesi halinde, muhtemel beceriksizliğinde hazırlığını, yine o zaman yapmış ve mazeretlerini çoktan tasarlamıştı bile.
İşte o kaçınılmaz başarısızlığına kılıf olarak da, insanlara ilk başta mantıklı gelebilen, “ İktidar bırakmıyor, beni engelliyor.”, “ Projelerimizi imzalamıyorlar, sümenaltı yapıyorlar.“ “Yapmak istiyorum ama, önümü kesiyorlar. ” şeklinde sıklıkla kullanmakta olduğu tamamen algı içerikli ifadelerle sözde mağdur durumda olduğunu İstanbul halkıyla paylaşmayı da, en başında planlamış ve hazırlıklı olduğunu düşünüyorum.
Hele hele seçim sonrasında oluşan İBB meclis çoğunluğunun Cumhur ittifakında olması, şimdiki İBB başkanı için BAL KAYMAK olmakla birlikte, kendisi için büyük nimet olduğu da muhakkak.
Artık rahatlıkla başarısızlığının nedenini, sık sık Meclis çoğunluğunun kendisinde olmamasına bağlayabilirdi. Ne güzel değil mi?.
Yani kör Allah’tan bir göz isterken, Allah iki göz verir misali.
Aslında biz Beylikdüzü’ler olarak Beylildüzü’nde onun belediye başkanlığı ile geçirdiğimiz 2014-2019 döneminde başarısız bir başkan olduğuna şahitlik yaptığımız için, İBB de başarısız olması bizlere sürpriz olmadığı gibi, aynı zamanda kendisinden beklediğimiz bir performans olduğunu da, ifade etmek istiyorum.
Ancak, bu arada olan kimlere oldu biliyor musunuz?. Maalesef olanlar, seçim çalışmaları esnasında adeta onu yere göğe sığdıramayanlara, İstanbul’un tüm sorunlarını en geç 2 yıl içinde bitireceğine tüm yüreği ile İnanan Beylikdüzü lü olmayan İstanbul halkına oldu, diye düşünüyorum.
Ve yine maalesef o güzelim hayaller, hala hayal olarak beklediğini görüyoruz.
Yalnız gecikmeli de olsa, eminim ki bugün tüm İstanbul halkıyla aynı fikirde olduğumuzu, ifade ederek sohbetimize, son vermek istiyorum.
Selam ve Sevgilerimle.
