2010 yılının karanlık günlerinde söylenen bir sözdü bu "Tünelin ucun da ışık görünüyor" diye Yıldıray Oğur yazmıştı.

Kasvetli ve günde 20-30 insanın öldürüldüğü yıllardı.

Ne tüneli

Ne ışığı diye çok da eleştiri almıştı.

Ama doğru bakmıştı yaşananlara

Görüneni değil

Zorunluluğu tespit etmişti ve Çözüm Süreci denilen yeni bir dönemin ilk adımları atılmıştı.

Niye yazıyorum bunları diye soracak olursanız

Tünelin ucunda bir ışık görünüyor galiba.

Bu da beni yürekten heyecanlandırdı.

Hep karanlık ve kötü haberler...

Hukuksuzluğun ve adaletsizliğin tavan yaptığı haberleri verecek ya da öğrenecek deyiliz ya...

Zaten Ekonomi felç,

Yoksulluğun perişan ettiği insan hikayeleri artık dayanılmaz boyutta.

31 Mart Seçimleri hiç yenilmez denilen iktidar partisini büyükşehirlerde ağır bir yenilgiye uğrattı, yani 25 yıl sonra bir ilk gercekleşti ve bir sorgulama.

Bir nefes alma durumu oluştu,

Her ne kadar

İktidar bir sorgulama ve özeleştiriden kendini muaf tutsa da kaçınılmaz olarak bu süreci yasayacağını da biliyor.

Uzatmalarla bu yenilgi şokunu unutturmaya çalışıyor.

Ama bu da mümkün görünmüyor.

Onun için hala ne olduğu bilinmeyen

MHP'nin tepkisini de hesaba katarak bir türlü icini doldurmakta zorlandığı

Renksiz ve kokusuz "Türkiye İtifağı "denilen argümanı araf da bırakıyor.

Ben değişebilirim "ama,fakat" muğlaklığına sığınıyor.

Diğer yandan ise

Hamaset ve milyetçilik dozajını yükselterek

Son yıllarda geldiği noktayı ve yaratmış olduğu atmosferi canlı tutmaya çalışıyor.

Tüm bunlar gördüklerimiz ve görünenler

Ya görmediklerimiz ve görünmeyenler

İşte tünelin ucundaki ışık burada.

Son 3 yıldır dış politikasını tamamıyla iç politikaya dönüşturmüş olan ve bununla 16 Nisan Referandumunu

24 Haziran Başkanlık ve Genel Seçimini

Ve son olarak 31 Mart Seçimlerini konsalide eden bir iktidar dan söz ediyoruz.

Son bir ay içerisinde Suriye'de

SDG güçleri ile dolaysız görüsmelerin geldiği nokta ve bu görüsmelerin Türkiyede ki açlık grevlerine nasıl yansıyacağını da

Ramazan ayının 15'ne kadar öğrenmiş olacağız.

Öyle görünuyor ki

Ramazan ayında

Ada trafiği bir hayli hızlanacak gibi

Bu da bölgede yeni bir durumun açık ifadesi olacak

Amerikalılar kendilerini hızla bu sürece entegre etmeye başlamışlar bile

Onların Türkiye trafiği de çok hızlı akıyor

Olur mu

Olmaz mı

Hep beraber yaşayıp göreceğiz