Bizler ‘Anadolu Erdem ve İrfan Medeniyetinin’ havasını solumuş, tozunu yutmuş, ilim ve hikmetiyle yoğrulmuş, bu eşsiz Medeniyete ait tüm kodları, şifreleri ve mim yerlerini iyi ezberlemiş, tefekkür etmiş, çilesini çekmiş, içselleştirmiş necip nesillerin çocuklarıyız!!!

Dolayısıyla sırf insan oluşundan dolayı hangi dünya görüşünde olursa olsun, hangi siyasi görüşün, izmin, ekolün, mantalitenin bir ferdi olursa olsun herkese ama herkese saygı duyar, hoşgörüyle yaklaşır ve bazen sergilenen aşırılıklarda tahammül sınırlarımız zorlansa bile sadece atalarımızdan mirasla gelen bir arada yaşama kültürü gereği tolere etmeye çalışır, görmezden gelir, susar geçeriz...

Lakin hiçbir partinin taassubu altında kalmadan salt atalarımızın genlerinden silsile yoluyla gelen bir karakteristiğimiz var bizim... 

İster kabul edilsin ister edilmesin; işte bu karakteristik MÜSLÜMAN TÜRK toplumunun bin yıldır bu topraklarda varoluş mücadelesinin ve zaferlerinin yegane sebebidir, dayanağıdır, tutkalıdır, gücüdür, kuvvetidir!!!

MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ; VATANINA, BAYRAĞINA, EZANINA, YÜCE KİTABI KUR’ANINA, MUKADDESATINA ve ÂLİ DEVLETİNE asla laf söyletmez, dokundurtmaz, el ve dil uzatılmasına, aşağılanmasına, hakaret edilmesine kati surette müsaade etmez!!!

VATANIMIZI, BAYRAĞIMIZI, MUKADDESATIMIZI   CANIMIZDAN ÇOK SEVMEK ve 
BU UĞURDA ŞEHİTLİĞİ DİLEMEK; 
YAŞAMA GEREKÇEMİZDİR