Bilirsiniz kolay kolay genel konularla ilgili yazı yazmam çünkü ‘Beni aşar’ diye düşünürüm. Ne de olsa “Yerel gazeteciyiz.”

Genel siyaseti, genel gazeteciler ve genel siyasetçiler yapsın!

Ama işin içine Ekrem İmamoğlu girince artık yazmak elzem oldu.

*

İçişleri Bakanlığı HDP’li üç belediye başkanını görevden uzaklaştırdı yani görevden aldı!

Türkiye Cumhuriyeti yasaları kanunları İçişleri Bakanına “Alma” yetkisi verdiyse, gerekçelerini halkla paylaşır ve alır.

Bakan Bey gerekçeleri açıkladı ve bana göre geç bile kalınmış bir karar. Geç kalmış karar bile olsa, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’yu yürekten alkışlıyorum.

*

Söz konusu vatansa, bayraksa, din ve devletse gerisi teferruattır.

Geçmişte şöyle olmuş, böyle olmuş falan filan...

Geçmiş geçmişte kaldı artık, bu ülkeye kimse hainlik edemesin, kimse vatanımıza bayrağımıza el ve dil uzatamasın.

Türkiye eski Türkiye olmasın, bu millet ve bu milleti yöneten devlet, 1071, 1453, 1923 ruhunu icraatları ile yansıtmalı artık.

Devleti yönetenler “Kızılelma” ruhunu iliklerine kadar hmeliler ve bu ruhu necip Türk Milleti’ne de htirmeliler artık.

“Vatan bölünsün” diyen sorgusuz sualsiz cezalandırılmalı...

Bayrağa el uzatanın eli kırılmalı, dil uzatanın dili kökünden kopartılmalı...

Neymiş efendim; “Seçimle gelen seçimle gidermiş” eyvallah.

Tamam da seçimle gelen vatana ihanet ediyorsa beş sene sonraki seçimimi bekleyelim. Hadi oradan!

*

Bu devlet, bu hainlere, milletin yüzde doksanına rağmen, tüm olumsuz tepkileri sineye çekerek bir kere kucak açtı ve “Silahları bırakın, dağdan inin düzde siyaset yapın” dedi. Biz ülkücüler buna ‘Hainlik’ dedik! Siz; “Açılım” dediniz.

O dönemki hükümete, ‘Bunlar laftan iyi niyetten insanlıktan anlamaz’ dedik ama dönemin hükümeti Diyarbakır meydanında “Megri megri” türküsü söyletti.

Ne oldu anladılar mı? Bırakın köyü mezrayı şehirleri bile cephaneliğe çevirdiler. Belediye araçları ile çukurlar kazdılar ve o çukurlardan, Mehmetçiğimize kahpece kurşun yağdırdılar. İşte o kurşunlarla onlarca yüzlerce askerimiz şehit oldu.

*

Devlet dersini aldı bir daha öyle bir hataya asla düşmez, düşmemeli de zaten. Yılanın başını küçükken ezmezsen büyüyünce gelir seni ısırır...

Bu günkü yapılanda tamda bu işte...

Yılanın başı dört aylıkken ezildi vesselam!

*

Yılanın başı ezildi, yılanlardan önce CHP’den sesler yükseldi. Neymiş efendim “Demokrasiye darbe vurulmuş...”

Anarşistten, teröristten ne zaman demokrat çıkmış?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı buyurmuş, “Bu görevden almalar demokrasiye millet iradesini hiçe saymak” buyurmuş.

Valla bal gibi de oldu hık deseniz de gık deseniz de bal gibi oldu.

İçişleri Bakanına destek veren, Sayın Dr. Devlet Bahçeli’ye, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, daha başka kimler destek veriyorsa ve hatta Doğu Perinçek’e bile çok teşekkür ederim.

Teşekkürün en büyüğü de Sayın Süleyman Soylu’ya. Böyle yiğitçe bir karar verdiği ve uyguladığı için...