Toplumumuzda "kul hakkı" denince genellikle "el alem" ve "emanet" denilince "tencere, tava, para pul" gibi şeyler akla gelir. Oysa ki asıl emanet, can emanetidir. Ve en büyük kul hakkı, aile içindeki ilişkilerde gizlidir.
"Aciz bir can, azametli bir canın insanlık terazisidir!"
Allah, aciz bir canı, kudretli bir cana emanet eder ki, insanlığının karatı tartılabilsin. Onun için güçlü anlarımızda zayıf bir can bizim imtihanımız olur, zayıf anlarımızda da güçlü bir canın imtihanı biz oluruz.
Bu minvalde birinci misali evlat hakkı olarak vermek yerinde olacaktır. Şu yeryüzünde evlat hakkı kadar daha büyük bir sorumluluk vaki olmamıştır. Ebeveynler ve evlatlar, büyük hayat kitabının ortak kahramanlarıdır. Evladın ömür semeresinde, anne ve babanın sorumluluğu kadar payı vardır. Her ebeveyn evladının kazancıyla kâra, iflası ile zarara uğrar.
İnsan, kalbindeki merhamete güvenip, Allah’tan emanetler talep ederek "hazırım" der. Tıpkı Hz. Hanne’nin, Hz. Meryem’i Allah’tan istediği gibi. Allah (cc), ona hem ruhen hem de bedenen zayıf bir canı emanet eder. O can ki, yemeyi bilmez, yürümeyi bilmez, konuşmayı bilmez. O kadar acizdir ki hiçbir şeye itiraz edemez, bedeni de ruhu da, ona ne verilirse ancak onunla yetinir, seçemez.
Birileri "kul hakkı mı?" dedi!
İkinci misal olarak anne ve baba hakkını ele alabiliriz. Bu bahiste muhteşem bir adalet terazisi karşımıza çıkar. Dengeler imtihan için değişir. Dünkü zayıflar kuvvetli, kuvvetliler ise zayıf olur. İlk başta kendilerine aciz olarak emanet edilen evlatlarına, şimdi acziyete düşerek kendileri emanet olurlar. Acziyet bu ya, çocuk gibi sevinir, bebek gibi unuturlar. Hazan mevsimidir, ömür çiçeklerini bir bir kuruturlar. Evlatlar ise tarifsiz bir merhamet erişilmez bir şefkatin karşısında insanlık ve vefa imtihanına tutulurlar.
"Anne ve baba hakkını yerine getirebilmek her baba yiğidin harcı değildir."
Birileri "kul hakkı mı?" dedi!
Üçüncü misal ise, hakkı yenmiş bir örnektir ki o asla birinci sıraya yerleşemez. Kendi öz nefsimizin hakkı, yeryüzündeki en önemli haktır. Allah, Kerim kitabında "Nefsinize zulmetmeyin" diye buyurur. Kendi öz nefsimizin de üzerimizde, maddi ve manevi birçok hakkı vardır. Küçük bir çocuğu besler gibi beslemek, türlü tahribattan korumak gibi sorumluluklarımız vardır. Anlık hazlarla harcadığımız zamanlar ve anlık lezzetlerle harcadığımız sağlıklar, ağır sorumluluklar taşıyan haklardır.
Birileri "kul hakkı mı?" dedi!
Bu örneklere daha pek çok hak eklenebilir. Ancak, kul hakkının hesabı önce êlden değil, evden başlar, vesselam.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.