5.02.2021 09:27:24

Talip KOÇ

Demokrasi,  siyasal olarak yetkinin doğrudan veya düzenli  zaman aralıklarında halkın özgürce seçtiği temsilcileri ile birlikte, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı bir yönetim biçimi  şeklinde tanımlarsak, sanırım yanlış olmaz. Veya vatandaşların, devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir, şekilde de tanımlanabilir. 

 

Türkiye’de de, yukarıdaki tanıma uygun olarak seçimler belli bir takvime bağlı ve belli bir zaman aralığında yapılmaktadır. 
Türkiye’ de İktidar partisi çalışmalarına devam ederken, muhalefet partisi veya partileri tarafından, çeşitli olumsuz görüş ve tespitleri öne sürerek ,demokrasi ve muhalefetinde gereği olarak belirlenen seçim tarihinden önce erken seçim talebinde bulunmalarını, doğal ve normal karşılamak gerekir. Muhalefetin böyle bir talebi olması halinde yapmaları gereken, bu taleplerini meclise sunmaları ve gerekli çoğunluğu sağlamaları gerekecektir.

 

Bilindiği gibi bu talep, muhalefet tarafından birkaç kez dile getirildiği, ancak iktidar tarafından da her seferinde kesin olarak seçimlerin 2023 Haziran ayında yapılacağını  kalın çizgilerle açıklamasına rağmen, hala muhalefetin bu taleplerinde ısrar etmeleri sizce ne anlama gelmektedir ?. Üstelik erken seçim isteyen muhalefet partilerinin, meclisteki toplam sayıları açık şekilde yetersiz iken yine de taleplerinde bu denli ısrar etmeleri  ne anlama gelmektedir ?. Bunu anlamakta, zorlanıyoruz değil mi?. Hatta sadece erken seçim taleplerinde kalmayarak, bir yandan İP’ in genel başkanı 6 ay içinde kesin seçim olacak diye yaptığı safsatalar,  diğer taraftan CHP genel başkanının bu konuda yaptığı ısrarlı saçma sapan açıklamaları, bize neyi çağrıştırıyor biliyor musunuz?. Bence bütün bunların anlamı şudur; 

 

“Biz muhalefet partileri olarak demokrasi ve seçim takvimini tanımayarak halkı sokağa çağırmak suretiyle , gerekirse kan dökerek, gerekirse her türlü terör estirerek bu talebimizi mutlaka gerçekleştireceğiz.” anlamına gelmekten başka bir şey olmadığını düşünüyorum. Yanlış mı düşünüyorum ?. Demek ki, her fırsatta demokrasi demokrasi diye bağıran mevcut muhalefet liderleri, ancak keyiflerine ve çıkarlarına geldiği kadarıyla demokrasiyi savunduklarını da, maalesef bize ve aziz milletimize göstermiş olduklarına şahit da oluyoruz. 

 

Diğer yandan, anlaşılan mevcut muhalefet özellikle son zamanlarda  bazı kesim ve kişilerden aldıkları direktif, güç ve cüretle, tamamen tahrip ve yıkım kokan bir siyaset ile ilerlediklerini de görüyoruz. Ve dikkat edilirse, mevcut muhalefetin hemen hemen tüm lider ve yöneticileri, her türlü terör ve terör örgütlerini pervasızca savunabildiklerini, devletin tüm kurumlarını itibarsızlaştırma gayretinde de olduklarını ve her fırsatta da abartarak ekonominin yok olduğu, devletin bittiğini ve çöktüğünü hatta neredeyse koskoca Türkiye devleti dilenecek duruma geldiği şeklindeki beyanları ile, adeta milleti teröre  ve ayaklanmaya davet ettiklerini de , sağduyulu vatandaşlarımız tarafından açıkça görülmektedir. Kendilerinde artık İstikbal göremeyen bugün kü muhalefet liderlerinin güttükleri politika ve sergilemekte oldukları çalışma, maalesef bu olduğu, açıkça görülmektedir, değerli arkadaşlar. 
Milletimizin dikkatlerine saygıyla sunuyorum. 


Selam ve saygılarımla. 


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.