Nasıl olduysa yaşadığımız Yerel Seçimler ve sonrasında tekrarlanacak olan İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi, aklıma bir hikaye getirdi...
Günün birinde Ağa, güzel bir yarış atı satın alıp bakıcıya teslim eder ve "Bu atı önümüzdeki yarış için hazırla" der...
Malum yarış atlarının bakımı da,beslenmesi de masraflıdır...
Bakıcı seyis, ne zaman atın ihtiyaçları için Ağa'nın huzuruna çıksa, para istese; Ağa onu "LÂ HAVLEE!" diyerek kovar...
Bir, iki, üç derken, her seferinde "LÂ HAVLEE" nidasıyla kovulunca seyis ne yapsın? Sap ve samandan başka bir şey veremez ata...
Yarışa az bir zaman kala, Ağa çıkar gelir çiftliğe ve "Getir bakalım seyis şu atı da bir görelim, koşturalım, hatta bir tur atalım der...
Bakıcı Seyis, başı önde, biraz da mahcup bir şekilde sessizce dikilir Ağa'nın karşısına...
Ağa kükrer: Bre adam nerede benim atım! Getirsene şunu!
Seyis titrek bir sesle ve yutkunarak; Ağam! At maalesef gelemez, hatta ayağa bile kalkamaz, çünkü zavallı at, "LÂ HAVLE" yiye yiye "VE LÂ KUVVETE" oldu! diye cevap verir...
Dostlar!
Günümüz siyasetiyle ve de önümüzdeki İstanbul seçimi ile ne kadar örtüşür bilemeyiz ama;
Eğer bir yarışa yani bir seçime girilecekse, karar kıldığınız ADAYLAR nezdinde SİYASİ PARTİLER daha da doğrusu TEŞKİLATLAR her yönü ile seçime hazırlanmalıdır... Hele hele adına ŞEHREMİNİ diyecekseniz; oy verenler, destekleyenler adaylarda  adeta kendini bulmalıdır...
Öylesine dostlar pazarda görsün anlayışıyla yaptığınız seçim çalışmaları; MIY MIY MIY SİYASET anlayışıyla yürütülen TEŞKİLAT toplantıları, LACİLİ, JÖLELİ GENÇLİK, VİK VİK VİK KADIN Kolları etkinlikleri, KAPAK yapmakla meşgul olurken siyasetin özünü ruhunu zedeleyen SOSYAL MEDYA kalemşörleri ve adları her neyse, VEFA, BİRLİK, BERABERLİK yemekleri, çayları, STK İFTARLARI ve SAHURLARI İSTANBUL seçmeninde yeteri kadar karşılık bulamamaktadır... Bunun en büyük nedeni; belki de İstanbul’daki hizmet çıtasının oldukça yükseklere taşınmış olmasıdır. Vaadler ve söylemler eksik ve cılız kalmaktadır. Hele hele Toplu Taşımayı ve Suyu ucuzlatacağım, park yapacağım, internet hizmeti vereceğim gibi vaadler İstanbulluyu kesmiyor artık!
Hal böyle olunca da; adaylar kendi aralarında tabiri caizse ŞEYTAN TAŞLAMAKTAN İBADETE VAKİT BULAMAMAKTA, seçimleri göğüsleyen heyecan ve motivasyonla beslenmesi gereken TEŞKİLATLAR da "LÂ HAVLE" ÇEKE ÇEKE "VE LÂ KUVVETE" durumuna düşmektedir...
Heyecanın kalmadığı bir durumda da Allah korusun, umulan sonuç da alınamayacaktır elbet...
Benim şahsi gözlemime ve inancıma göre, hatta KATIKSIZ DUYGULARIMA GÖRE, TEŞKİLATLARDA 5T formülü tesis edilmeli ve hakim kılınmalıdır:
1- TESÂNÜT ( Dayanışma) içinde olunmalı...
2- TEÂVÜN (Yardımlaşma) içinde olunmalı...
3- TECÂVÜP (Birbirine cevap verme) kültürü oluşturulmalı...
4- TEÂNUK (Kucaklaşma) benimsenerek kırgınlıklar giderilmeli...
5- TENÂSÜP (Uyum içinde) hareket edip, ahenk oluşturulmalıdır...
İtiraf etmem gerekirse, elbette şu benim yazım gibi; ilgisiz bir misalle söze başlayıp, konu ilgisiz bir sonuca da bağlanmamalıdır. Eee adı KATIKSIZ DUYGULAR olunca da mazur görülmelidir...
Kalın Sağlıcakla...