"Ölüyorummm,  kimse yok mu, öldürecek beni, yardım edinnnn, yalvarıyorum yardım edin" diye bağırıyordu, bir anne... bir kız evladı... bir kız kardeş. 

Kızımla beraber, Beylikdüzü metrobüs durağının üst geçidindeyiz. Bir adam asansör boşluğunda sıkıştırdığı eşini hunharca dövüyordu. Kadının kafasını demirlere vuruyor, yumruklarının ise haddi hesabı yoktu. 

Kızım o zaman biraz daha küçüktü. Gitmeyelim anne bizi de öldürecek diye yalvarıyordu. Kızıma, "hayır korkma, kadın korktuğu için bunu yapıyor, biz gidersek yapamaz" dedim ve bir hışımla adamın yanına gittik, "durun yapamazsınız,  polis çağırırım, etraftaki insanları çağırırım", dedim, dayakcı adam "sen ne karışıyorsun o benim karım ne istersem yaparım", dedi.  Ben "sahibi değilsiniz, o sadece eşiniz, sizin onu dövme hakkınız yok,  dememe kalmadı eline geçirdiği demirle bizim peşimizden koşmaya başladı. Biz yeniden can havliyle üst geçide çıkıp güvenlik görevlisine sığındık. Eğer biraz daha yavaş koşsaydık, bizi merdivenlerde yakalayacaktı ve belki de, ya o bize zarar verecekti, ya da biz kendimizi savunmak için ona zarar verecektik. 

Şimdi ben o sadist adama, yaralı kadını ve kızımı korumak için zarar vermiş olsaydım, suçlu mu olacaktım? Doğru olan  kadının feryatlarını duyup yola devam etmek miydi? Hak, hakikat ve insanlık bu muydu? 

"Seni ölüme götürse bile, doğruluktan sakın ayrılma" sözünün günümüzde  itibarı yok muydu.? 

Bu 12 yıl 6 ay ceza, her ne kadar Kadir Şeker'e verilmiş gibi gözükse de, Kadir Şeker'in kebdisine fazlaca bir zararı dokunmayacak ve itibarına en kısa zamanda ulaşacaktır. Kadir şekerin haklı ama yanlış müdahalesiyle, kötülüğe müdahalenin yanlış olduğu intibası uyanmış oldu. 

Olan ise yine kadınlara oldu. Gerçekte  bu cezanın zararı, savunmasız feryat eden kadınlara kesilmiş oldu. Kötülüğe müdahale suç gibi gözükmüştür.  Madur kadınlar bağırarak yardım umuyorlardı,  o omutları da bitmiş oldu. 

Şimdi ise sessizce ölüverirler, elbet bir iyilik sever kameraya çeker, birileri de cenazelerini kaldırmak için gelir. 

Bilmiyorlar ki, toplumun annesi ölürse, sadece kadınlar ölmez. 

Kadın ve erkek eşit değildir, biyolojik olarak erkek daha güçlüdür. Bu güç ona kadınları dövmesi için değil, kadınların yükünü hafifletmesi için verilmiştir.