Bilindiği gibi İstanbul Sözleşmesi, kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı onayı ile iptal edildi. Bir diğer ifade ile, sözleşmeden çekilme kararı alındı. Yalnız bir ucube kesim, bu iptal kararından o kadar çok rahatsız olmuş ki, bundan sonra adeta yeni bir kaos tetikçiliği yapılabilir, organizeli kadın saldırıları, taciz ve tecavüz olayları planlanabilir. İşte diyecekler, " Bütün bunlar, İstanbul Sözleşmesinin iptal sonuçlarıdır.“ diye, zırvalayabilirler.
Hatta bu planlarıyla, Sayın Cumhurbaşkanımızı "Kadın düşmanı" diye ilan etmeye de, çalışabilirler.
Bilindiği gibi, Avrupa dan İstanbul sözleşmesine destek amaçlı olmak üzere, Türkiye’deki LGBT ve diğer kadın derneklerini ve ilgili vakıfları çoğaltmak amacıyla, yapılmakta olan milyonlarca dolarlık maddi yardım daha da artırılabilir, haince olan bir algının oluşması için, çeşitli eylemlerin organizasyonunu da sağlayabilirler.
Değerli arkadaşlar.
Maalesef şimdiye kadar Ülkenin menfaatine olan veya olabilecek her adıma engel olmayı kendilerine görev addeden bu gayri milli tahripkar zihniyet, özellikle bundan sonra, kadına gelebilecek en ufak bir sorun veya sıkıntının baş sorumlusu olarak hükümetle birlikte, sözleşmeyi bir anda çöp etme cesaretini gösteren Sayın Erdoğan‘ın olduğunu ifade edecekleri ve yoğun gösteri ve eylemlerle, körükleyebileceklerini düşünüyorum.
Daha da ileri gidilerek, bundan sonra bu yönde sürekli çeşitli eylemler organize edilebilir, vatandaşın dikkatleri bu yöne çekilmeye çalışılabilir veya sosyal medyada yoğun bir cepheleşme planlanabilir. Gerçi bana göre medya planı çoktan başlatılmıştır bile.
Görülüyor ki, her zaman olduğu gibi bundan sonrada istihbarat ve güvenlik güçlerinin her kademedeki değerli personelin işleri gerçekten çok zor.
Allah güvenlik güçlerimize, özellikle dıştaki düşman ve içteki hainlerin birlikte organize edebilecekleri olası böyle hain kaos ve oyunların üstesinden gelebilmeyi, güç ve kuvvete sahip olmayı, sağduyulu, sabır ve azimle başarmayı nasip etsin inşallah.