Bugün zalimin zulmüne karşı, tüm dünyaya, avazım çıktığı kadar vicdansız sınız demek istiyorum. Sesleri, feryatları, acıları duyulmayan binlerce masum onurlu annenin, körpecik kızların, çığlığı olmak istiyorum.
Bugün 14 yaşındaki Hatice'nin sesi olmak istiyorum. Hatice ve ailesi bomba seslerinden uyuyamamışlar. Üstelik bir de günlerdir açlar. Sabaha karşı büyük bir gürültüyle ve silah sesleri ile kapıları kırılır. Kardeşleri, babası, annesi ölümüne dövülür. İşkence yapılır, 14 yaşındaki Hatice'yi alır giderler. Altı ay sonra Hatice'yi tekrar evlerinin kapısına bırakırlar. Hatice'nin tırnakları sökülmüş, saçı kazıtılmış, dişleri çekilmiş, her yanı morluklar içerisinde ve karnı kocaman olmuştur.
Bugün, Haticenin sesiyle sesleniyorum "Ey dünya insanları vicdansızsınız."
Bugün 50 yaşındaki Amine'nin sesi olmak istiyorum. Aminenin mahallesine yapılan baskınla, eşini şehit ederler ve üç oğlunu tutuklarlar. Kısa bir süre sonra Amineyide tutuklarlar. Amine'nin gözleri önünde
Üç oğluna da işkence yaparlar. Küçük oğlu bu işkenceye dayanamaz, Amine'nin gözleri önünde ölür. Diğer çocuklarının gözünün önünde, Amine'nin defalarca onuruna dokunurlar, ikinci oğlu da işkenceyle ölen Amine, diğer oğluyla beraber serbest bırakılır. Amine artık hiç konuşmuyor.
Bugün, Aminenin sesiyle sesleniyorum "Ey dünya insanları vicdansızsınız."
Bu gün 7 yaşındaki Hüseyin'in sesi ile seslenmek istiyorum. Hüseyinin evdeki bağrışmalar ile uyandı eve giren adamları görünce perdenin arkasına saklandı babasının annesini kardeşlerini aldılar bir ara camdan dışarı baktı babası yere yatırılmış ve boğazı kesilmişti, Hüseyin de artık pek konuşmuyor.
Bugün, Hüseyin'in sesiyle sesleniyorum "Ey dünya insanları vicdansızsınız."
Bugün Arakan'daki 13 yaşındaki Meryem'in, Doğu Türkistan'daki sahipsiz kalan Ayşe'nin, Ruanda'da ki Fatmanın, Bosna'daki Zeynep'in, tüm Mazlum coğrafyalardaki sahipsiz kalmış ümmetin kadınları, adına sesleniyorum. Elma diyorum, Ey insanlık neredeysen çık artık.
VİCDANINIZA SESLENİYORUZ !
Biliyorsunuz 7000’in üzerinde kadın hâlâ Suriye’de hapishanelerde veya hapishane gibi kullanılan yerlerde her gün işkence görüyor, tecavüze uğruyor, türlü insanlık dışı eziyete maruz kalıyor.
VİCDAN KONVOYU ile başlattığımız Suriyeli mahpus kadın ve çocuklar için özgürlük çabasını, şimdi VİCDAN HAREKETİ adıyla kadın-erkek hep beraber dünyanın dört bir yanından insanlar olarak devam ettiriyoruz.
Amacımız Suriye savaşı sırasında tutulan ve hapsedilen kadınların serbest bırakılması.
Bizler hukukun etkisinin ve adaletin tecellisinin İNSANLIK VİCDANININ harekete geçmesiyle mümkün olabileceğine inanıyoruz. Hepimiz biliyoruz ki, BARIŞ tüm insanlar için en HAYIRLI olandır. Ama savaş kadar kolay olmuyor barışı inşa etmek. Yine de savaşın da bir hukuku olsun, vahşileşmenin önüne geçilsin istiyoruz. ÇÜNKÜ İNSANIZ
Bugün Ümmet coğrafyasında ki adı Ayşe olan, Emine olan, Zeynep olan kadınların acısına, kulaklarını tıkayanlar, yarın Clara Zetkin adına kurtlanan, Dünya 8 Mart Kadınlar gününü, iyi dileklerle, çiçeklerle böceklerle kutlayacaklar.
Mademki dünya 8 Mart Kadınlar gününde, kadın hakları konuşuluyor, öyleyse biz de o gün de dünyanın vicdanına sesimizi duyurmaya çalışacağız.
Belki zulmü durduramayız ama, zulme karşı yürümenin huzurunu yaşayacağız.
Tüm VİCDAN sahiplerini bu huzuru yaşamaya davet ediyoruz.
VİCDAN HAREKETİ DEVAM EDİYOR